9 Nisan 2017 Pazar

İnsanlık Dramı Terezin


Bugün, Prag'tan 60km uzaklıkta olan Terezin Nazi Kampına Gökhan'ın senelerdir süregelen görme isteğini gidermek amacıyla gidiyoruz. Prag'tan Terezin'e gitmek için; şehirden kırmızı metro hattına binip Nadrazi Holesovice durağında iniyoruz. Durağın dışında ki otobüs terminaline geçip Litomerice otobüsüne biniyoruz. 






Bileti kişi başı 85 çek kuronası karşılığında otobüsün içinden alıyoruz. Yaklaşık bir saatlik yolculuk başlasın o zaman. Hepimizin bildiği üzre II. Dünya Savaşı dünya üzerinde unutulmayacak bir çok yıkıma sebep oldu. Nazi Almanyası döneminin yahudi soykırımı da bunların en önemlisi. Daha şehre girmeden o kasvet bizi sardı zaten. Neyse dağılalım biraz, şehrin tarihi ile ilgili bilgi verelim azcık. Terezin (Theresienstadt), 1700lü yılların sonlarına doğru inşa edilmiş. II. Dünya Savaşı sırasında ise gestapo şehri ele geçirince buraya bir haspishane inşa eder ve 1941'de toplama kampı olarak kullanılmaya başlanır. Bazı yahudi aileler burada yaşama vaadiyle kandırılarak çalıştırılmışlar. Buradan Auschwitze gönderilen esirler orada zehirli gaz ile öldürülmüşler. Terezinin kapasitesinin oldukça üzerinde esir getirildiği için yiyecek sıkıntısı, salgın hastalıktan kurtulamayan esirler zaten burada yaşamlarını yitirmişler. Hatta hastalıklar o kadar önü alınmaz hale gelmiş ki, gardiyanlar kampı terketmiş. Kampın girişinde toplu mezarlık alanı bulunuyor. 10000 kişinin mezarı burada bulunuyor. 

Giriş kapısından girince giriş biletlerini aldık ve türkçe anlatımlı broşürlerden de tabi. Tam olarak nereyi gezmek istediğimizi belirtmediğimizden müze giriş bileti de almışız. 


Kampın girişinde "Çalışmak Özgür Kılar" yazıyor. Geçiş kampı olmasına rağmen esirler bu sözle kandırılmışlar. Kampın bölümleri sırasıyla numaralandırılmış ve rehberde sırayla numara karşılıkları belirtilmiş. Bu sıraya göre 

  1. Giriş Kapısı
  2. İdari avlu
  3. Kayıt ofisi (Mahkumların kayıt edildiği yer)

       4.Gardiyan odası (esirlerin ifadeleri alınırdı)
       5.Hapishane müdürü odası
       6. Giysi ambarı
       7. Çalışmak özgür kılar yazılı kapıdan avluya geçilir. 


8. I. avlu A ve B bloklarına ayrılıyor. Tek kişilik ve toplu hücreler mevcut.



toplu hücreleri görünce aklımıza ilk gelen "Hayat Güzeldir" filmi oldu.  Gezdikçe insanın içini karartan bu devasa kompleks aslında öyle güzel yeşil bir şehirde insanoğlunun ne denli vahşi olabileceğinin kanıtı. Yapılanlar bir bir aklımızda gezmeye devam ediyoruz. 

        9. Toplu hücreler
       10. Tabiplik

       11. I. avlu kumandan ofisi


       12. Tek kişilik hücreler. İdamlık, ağır cezalık mahkumlar burada tutulurmuş.
       13. Toplu banyo

       14. Revir (Mahkumların birbirini tedavi ettiği alandır)
       15. Lavobolar (mahkumlar kullanmamışlar)

       16. Hastane reviri
       17. Geçiş koridoru (Buradan idam alanına gidiliyor)
       18. Morg
       19. İdam alanı (Bu alan sadece üç mahkumun idam edilmesi için kullanılmış. Daha sonra ki ölümler toplu kurşuna dizme işlemi ile gerçekleştirilmiş)


      20. Toplu mezarlar (600 ceset çıkarılmış ve girişte ki milli mezarlık alanına defnedilmişler)

      21. Ölüm kapısı (İdama giden mahkumlar buradan geçerek giderlermiş)
      22. Havuz (Yangına karşı su deposu olarak kurulan yapı gardiyan ailelerinin eğlenmesi için havuz olarak kullanılmış)


      23. Sinema (SS subayları için yapılmış)
      24. IV. avlu
      25. IV. Avlu idari binası,
      26.  Toplu hücreler  (galeri olarak hizmet vermekteler)
      27. İdam yeri . Diğer mahkumlara ibret olsun diye yapılan idamlardan birinde başarısız bir kaçma deneyimi olunca bir kişi yakalanıp mahkumların arasından da iki kişi rastgele seçilip idam edilmişler. 
       28. IV. avluda tek kişilik hücreler
       29.Gestapo askerlerinin konakladıkları yer (müze olarak kullanılmakta)
       30. Hapishane müdürü ve bazı gardiyanların kaldığı yer (anıt ofisi olarak kullanılmakta)
       31. II. Avluda mahkumların çalıştığı atölye (Ziyarete kapalı)
       32. Kantin (Gardiyanlara hizmet verilirmiş)

       33. III. Avlu başka kamplara gönderilecek mahkumların kaldığı yer.
       34. Milli mezarlık 1945-1948 yılları arasında kurulmuş. 10000den fazla kişi burada bulunmakta.
Suratlar düştü, moraller bozuldu, içler karardı. Etkileneceğimizi tahmin etmiştik ancak vahşeti, buna tanıklık eden mekanları görüp, kafamızdaki hikayeleri mekanla birleştirince yaşanılan insanlık dramını aklımız almadı, insanlığa sığdıramadık. Dehşete düşmemek imkansız. İdama giden koridordan geçerken ölümünü bile bile insan buradan nasıl geçer diye düşünmedik değil. Öleceğini bilmeyen birisi oradan geçse yolda ürkmekten ölür belki de. Klostrofobisi olanlar bu alana dikkat. Aklımızda bin bir düşünce ile ayrılıyoruz kamptan. Otobüsten indiğimiz yerin az ilerisinde yolun karşısında durak var. Biraz bekliyoruz ve otobüsle Prag'a geri dönüyoruz. Söylenecek söz yok yaşatılan-yaşanan çok ağır. Bizim gözlemleyebildiğimiz bütün yaşanılan çok küçük bir kısmı. İlginiz varsa gidin görün vahşeti iliklerinize kadar hissedeceksiniz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder